Skip to content

SONSUZ AŞK

  Belgin teyze ile çalıştığım kafede tanıştık. Bizim kafe Kızılay’ın işlek yerlerinden biri olan Konur Sokak’ta, Mülkiyeliler Birliği’nin çaprazında, Mimarlar Odası’nın yanındaki binanın birinci katında. Haftada bir gün mutlaka gelir,…

SEVGİ(Lİ)NİN KALEMİ

  İçimin sıkıntısı yetmiyormuş gibi bir de sabahtan beri yağmur yağıyor. İstanbul’un bu sisli, puslu havalarında canım hiçbir şey yapmak istemediği için deminden beri bürodaki odamın camından Sirkeci Garı’nın çatısına…

An

  Ben babamı hiç tanıyamadım. Babam da babasını hiç tanıyamamış. Kısık bir çift göz ve bir anı sadece hatırladığım babamla ilgili. Ben koltukta oturuyorum, o çalışma masasında. Dört yaşındayım, belki…

İlham Olmak

  Sahnenin en ön sırasını pek tercih etmem. Her zaman ikinci sıradan seçerim biletimi. En ön sırada olmanın gerginlik yarattığını hissederim vücudumda. En ön sırada oturup sahneyi izleyenleri de gözlemlerim…

SİZİN HİÇ ÇENTİĞİNİZ OLDU MU?

Ben biraz ikinci el eşyalara düşkünümdür. Her eşyanın ruhu olduğuna inanırım bir insanla buluştuğunda. Bizim ikinci el eşya satan Cemil abi de benim gibi düşündüğü için sabahın köründe arıyordu beni…

İNCİ KALEM İLE ELİF’İN HİKÂYESİ

  Mevsimin ilk yağmurları yağmaya başlamıştı. Elif pencereden, yağmurun sokağın taş döşeli yolunu yıkayışını seyrediyordu. Karşıdaki evin bahçesindeki kayısı ağacının yaprakları iyice bakır rengine dönmüştü. Yağmur ve rüzgar onları dallardan…

İkinci El Yaşanmışlıklar

Birkaç gün önce yine Aksoy Pasajına uğradım. Hani şu bizim, kitapları balık istifi yığan mavi gözlü, çokbilmiş sahaf var ya ona gittim yine. Ne var bunda, hep yaptığın şey diyebilirsin…

Süper Baba

              Mustafa ile tanıştığımızda ikimiz de yirmili yaşlardaydık. O, edebiyat okuyordu, ben ise yazıyordum. Derslerden bunaldığı bir gün bir kafede otururken tanışmıştık. Bana, ne yazdığımı sormuştu, çok iyi hatırlıyorum…

Kahverengi Zaman

  “Bana bir masal anlat baba İçinde tüm sevdiklerim İçinde İstanbul olsun.”* Yine bir yaz akşamı. Hafif serin. İnce bir hırka var üzerimde. İşyerinden yeni çıkmışız babamla, trafiğe bakıyorum, Mahmutbey…

ALİ İLE BEN

  Ali’yi çok ama çok sevdim ben. Elbette hep ona özendim ve bazen de kıskandım onu. Yakışıklıydı, kahverengi dolgun gözleri, siyah yumuşak saçları vardı. Ah o saçları, ah o saçları..…

Back To Top
Ara