Skip to content

Eli Kalem Tutan Kadınlar

Kadına yönelik şiddet, her alanda kadınların karşısına çıkan cinsiyet ayrımcılığı duvarı ve milyonlarca hikaye!

Ülkemizde ve tüm dünyada kadınlara yönelik algı da iyileşmeler olsa da hala kabul edilebilir bir seviyede değildir. Elbette bu durumun bir çok sebebi ve keza aynı şekilde çözüme dair pek çok farklı etkeni bulunmaktadır. Biz kadına öyönelik şiddetin ve cinsiyet ayrımcılığının önüne geçilmesinde “eli kalem tutan kadınların” varlığını önemsiyoruz.

Bugüne kadar sayısız kadın zorlu koşullar altında neler yapılabileceğini binlerce defa ispatlamıştır. Bunların içinde eli kalem tutan kadınlarsa konumumuz itibariyle daha çok dikkatimizi çekmektedirler. Eli kalem tutan kadınlardan ikisini 8 Mart Kadınlar Gününe özel olarak ele almka istedik.

Bunlardan ilki, siyasi yönü ve görüşlerinden bağımsız olarak, zamanı için ve günümüzde dahi radikal sayılabilecek Halide Edip Adıvar, erkek egemenliğinde olan Türk Yazın tarihine üstelik Kurtuluş Yılları gibi zorlu bir dönemde damgasını bir kadın olarak vurmuştur. Türk kadının Kurtuluş Mücadelesinde edindiği rol hepimizin malumudur. O yıllarda bir sivil olarak Halide Edip Adıvar “onbaşılık” rütbesine yükselmiştir. İyi bir eğitim ve entelektüel birikime sahip olan Adıvar bunu tecrübeleriyle birleştirerek Türk Yazın Klasikleri arasına girmiş Sinekli Bakkal ve Türk’ün Ateşle İmtihanı gibi eşsiz eserler vermiştir. Dönemi ve hatta günümüz için bile radikal olarak görüşlerini sosyal gerçekliği betimleme yeteneği ile harmanlayan Adıvar gerek genç yazarlar gerekse kadınlar tarafından örnek alınacak bir başarı ve mücadele hikayesine sahiptir.

Ülkemizden dışına çıktığımızda ve Adıvar’dan zamanı biraz ileri aldığımızda ise karşımıza yazdığı ilk romanı büyük ses getiren ve farkındalık yaratan başka bir kadın yazar Lee Harper çıkar. 1960 yılında yazdığı ilk romanı Bülbülü Öldürmek Pulitzer Ödülü ile taçlanırken günümüzde Modern Amerikan Klasikleri arasında yer almaktadır. 1930’ların Amerika’sında siyah bir Amerikalının haksız yere yargılandığı bir davaya bir kız çocuğunun gözünden bakarak dönemi için ileri sayılacak acı toplumsal gerçekleri okuyucuların gözleri önüne sermiştir. Siyahların 1970’lerden sonra daha eşitlikçi haklar edindiği düşünüldüğünde 1957 yılında Lee tarafından  yazılan romanın önemi daha iyi anlaşılacaktır. Şüphesiz ki siyah haklarının kazanılmasında ve dahi Amerika’nın kadınlara yönelik yaklaşımında Harper Lee’nin başarısı göz ardı edilemez.

Eli kalem tutan kadınların başta kendi dünyaları olmak üzeri içinde yaşadıkları toplumu ve hatta tüm dünyayı değiştirebileceğine ve ilham olabileceğine inanıyoruz. Kadına yönelik şiddetin önüne geçmek, cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmak ve daha güçlü kadınların var olabilmesi için eli kalem tutan kadınların varlıkları ile ters orantılı olduğunu düşünüyoruz.

Bu vesileyle tüm kadınların 8 Mart Kadınlar Gününü kutlarız.

Back To Top
Ara