Belgin teyze ile çalıştığım kafede tanıştık. Bizim kafe Kızılay’ın işlek yerlerinden biri olan Konur…
Havalı Uçlu Kalem
Bir uçlu kalem insan hayatında ne kadar önemli olabilir? Ben ilkokuldayken öğretmenimiz dördüncü sınıfa kadar uçlu kalemle yazmamızı yasaklamıştı. Ellerimizin dördüncü sınıfa kadar o kalemi kavrayacak kadar gelişemediğini söylemişti. Sınıfta herkesin tahtadan kurşun kalemleri vardı. Her sınıfın bir de kendini göstermeyi seveni vardır. Her şeyin en iyisi, en yenisi ondadır. İşte “onlar”dan olan bir arkadaş üçüncü sınıfta bizi uçlu kalemle tanıştırdı. Öğretmenimiz bu tanışmadan çok memnun olmasa da yazma hevesimiz kırılmasın diye uçlu kaleme erken geçişimize göz yumdu. O zamandan beri büyük heveslerle uçlu kalem dolu vitrinlere bakardım. Hayatta çok fazla uçlu kalemim olmadı benim. Uçlu kalemimin ilkini abim hediye etti ben büyük bir hevesle uçlu kalem isteyince. İkinci kalemimi ise deneme sınavının ortasında bozulup beni yarı yolda bırakan kalemime çaresizce bakarken bir şövalye edasıyla dershanedeki Türkçe öğretmenim bana uzattı. Ben bu iki kalemle sınavlar çözdüm, ders notları yazdım, günlük yazdım, hikâyeler yazdım, sıkıldığım derslerde arkadaşlarıma mektup dahi yazdım.
Okuldan mezun olduktan sonra insan hayatının zorlu süreçlerinden biri olan işsizlik sürecine adım attım. Bu süreci çok fazla yara almadan atlatmaya çalışırken kendimi aynı zamanda iş sınavlarına motive etmeye çalışıyordum. Benim gibi soru kâğıdını karalamayı sevenler için kalem işi önemlidir. Kalem bir kere onu yumuşak tutarken bile iyi karalayacak kâğıdı, öyle iyice kâğıda bastırıp ne parmaklarınızı ne de kâğıdı zedelemeyeceksiniz. Nazikçe tutacaksınız ama o kâğıdı iyi kavrayacak. Rengine baktıkça ders çalışma isteği belirecek içinizde, ona sahip olduğunuz için mutlu olacaksınız bu mutluluk sizi çalışmaya da motive edecek. Benim böyle bir kalemim yoktu ama kendimi o kalemi almak için motive ediyordum. Abime sürekli “Dostum eğer sınavı geçip işe girersem kendime Scrikss’ten uçlu kalem alacağım.” diyordum. Scrikss’in dolma kalemi ile tanışmıştık, tükenmezi ile de tanışmıştık uçlu kalemiyle tanışmamış olmak eksiklik gibi geliyordu bana. Bu yüzden sınavımın bir an önce geçip işsizlik sürecimin bitmesini bekliyordum istediğim uçlu kaleme sahip olmak için. İlk maaşımla alacağım Scrikss kalemimi hayal ederken abim elinde bir hediye paketi ile çıkageldi. “İşe girmeyi beklemek yerine sınavlara bu kalemle hazırlanabilirsin. Belki bu seni çalışmak için daha çok motive eder.” Paketin içinden özenle sarılmış Scrikss Graph-X-7’yi çıkardım. Açık krem rengi olan bu kalemi ışığa tutunca üzerinde beyaz beyaz parıldayan simlere sahip. Sınav dönemlerinin o kasvetli havasını söküp atan bir parlaklığa… Gövdesinin aşağı yanı metalik. Metalik rengin insanı cezbeden bir havası var bu havaya kavrama yerini dilim dilim yaparak daha şık bir görüntü katmışlar. Hemen soruları çözmeye başladım kalbimi on ikiden vuran bu kalemle. şıklar arasında kaydırırken kalemimi son model arabayla drift yapan birisi gibi hissediyordum kendimi. Sizce bir uçlu kalem daha ne kadar havalı olabilir?
Sınavlara hazırlık sürecimi Graph-X ile tamamladık. İşsizliğe veda etmiş olmam Graph-X’den ayırmadı beni. Hayatımızın yeni sürecinde de birlikteydik. İş yerinde tuttuğum notları, karalamaları, yazıları yine birlikte yazıyorduk. Dolma kalemin, tükenmez kalemin, roller kalemin her bir kalemin yeri ayrı benim için ama uçlu kalemin yeri daha bir ayrı. Çocukluğumun heyecanı var üzerinde. Çalıştığımız sınavların, aldığımız notların, tuttuğumuz defterlerin, karaladığımız kâğıtların… İçimde hiç büyümek bilmeyen çocuğun heyecanı ve mutluluğu saklı bu kalemde.
*Bu içerik Marka Elçimiz Zümrüt Bahadır tarafından kaleme alınmıştır.