Belgin teyze ile çalıştığım kafede tanıştık. Bizim kafe Kızılay’ın işlek yerlerinden biri olan Konur…
Yazının Genele Yayılmasının İlk Adımı; Papirüs
Sümerlilerin icadından itibaren yazı günümüze ulaşana kadar ilginç bir yolculuk yaşamıştır. Keşfinden sonra Mezopotamya’da hızla yayılan çivi yazısını Hititliler ve Akadlar geliştirmiş, Mısırlılar benzer ama daha farklı bir formatta hiyeroglif yazısını kullanmışlardır.
Bununla birlikte çivi yazısının tabletlere işlenmesi hiyerogliflerin karmaşık ve öğrenmesi yıllar alan sistemi yazıyı yalnızca belli bir kitlenin elinde tutmuştur. Yazıcılar 10 yaşından itibaren bu eğitime başlıyorlar ve birçoğu birkaç yıl içinde bırakmak zorunda kalıyorlardı. Yalnızca en yeteneklileri yetişkinlik çağına kadar sürecek olan eğitimlerini tamamlayabiliyorlardı. Bununla beraber eğitimlerinden sonra devlette ya da önemli tüccarların yanında rahatlıkla iş bulup döneme göre rahat bir hayat sürüyorlardı.
Yazı bu dönemlerde yazıcılar ve bazı devlet elitlerinin tekelindeydi. Yazının halka inmesi uzun yıllar sonucunda gerçekleşmiştir. Halkın yazıyla tanışması yazının yaygınlaşmasını sağlayan bazı önemli gelişmeler neticesinde olmuştur. Bu önemli gelişmelerin başında da Papirüsün kullanımı gelmektedir.
Papirüs, Nil bölgesinde sıkça yetişen ve önceleri örgü ve halat gibi şeylerin yapımında kullanılan bir bitkiydi. Fakat yazıyla beraber papirüsün lifli sapları yazının yaygınlaşmasında önemli olan kağıdın ortaya çıkmasını sağladı. İki kat üst üste gelen lifler yazmak için gerekli olan esnek ve düz yüzeyi oluşturuyordu. Özel bir baskıyla da kurutulup rulo haline getiriliyordu. Böylece, yazmak için yazımı saatler süren tabletler yerine papirüse bırakıyordu. Papirüse yazmak içinse çivi ve benzeri araçlar değil, ucu yontulmuş ve is tozu ve su karışımından elde edilen mürekkebi kullanan kamışlar kullanılıyordu.
Bununla beraber elbette papirüs bir anda halkın kullanımına geçmedi. Papirüsler uzun süre devlet tekelinde kaldı. Hatta daha sonra Akdeniz havzasına ithal edilerek Mısırlılar için önemli bir gelir kaynağı sağladı. Aynı zamanda bu tekelcilik zaman zaman papirüs fiyatlarının yükselmesine neden oldu bu nedenle de papirüs yerine kireç taşı ve topraktan yapılma daha az kaliteli fakat daha düşük maliyetli kağıtlar kullanıldı.
Karmaşık olan hiyeroglif yazısı zamanla daha basit bir şekle evrildikçe ve papirüs maliyetlerinin düşmesiyle yazı da daha geniş tabana yayıldı ve yavaş yavaş geniş kitlelere ulaştı. Papirüs sonrasında bile kağıda ve kaleme ulaşmak dünya genelinde yine de çok kısıtlıydı. Günümüzdeki yazı gereçlerine düşük maliyetli ve kolay ulaşım yüzyıllar alan bir sürecin sonucudur. Şimdi her an elimizin altında olan kalem ve kağıtla bol yazılı günler dileriz.
Kaynakça: Yazı İnsanlığın Belleği – Georges Jean